Baga Kagan Devri (587-588)

2- Baga Kagan Devri (587-588)

Işbara Kagan ölmeden önce, kendinden evvel olageldiği üzere oğlu yerine
yabguluk vazifesi ifa eden kardeşi
Ch'u-lo-hou'yu Doğu Gök-Türk tahtına vasiyet etti.
Bunu yaparken de oğlu Yung-yü-lü'nün zayıf
ve çekingen olmasına sebep göstermişti [268].
Tahta geçemeyip kagan olamayan Yung-yü-lü bu duruma itiraz etmedi.
Bilakis amcasına destek verdi.
Aslında Yabgu Ch'u-lo-hou, kendisinin yeğeni tarafından tahta çağrılışında
önce şüphelenmişti.
Bu şüphelenmeden kaynaklanarak amca-yeğen arasında
bir iki mektup teatisi oldu.
Gök-Türk tarihi için çok önemli değere sahip bu mektupların
tam tercümesini vererek durumu açıklamayı daha uygun buluyoruz:
''Biz Gök-Türkler,
Mukan Kagan'dan beri daima esas kadınlardan doğan çocuklardan
büyük kardeşlerin yerine küçük kardeşler geçmiştir.
Zorla taht gaspedilip, ataların usulleri bir kenara atılıp, saygı gösterilmiyor;
sen tahta geçersen ben seni selamlamaktan korkmam''.
Yung-yü-lü tekrar elçi gönderip Ch'u-lo-hou'ya dedi ki:
''amcam ve babam ayrı vücut iseler de birleşmişlerdi.
Ben onların çocuğuyum.
Fakat, nasıl çocuktan isyan edeceği fikrine düşersiniz?
Amcam gençlere mi tenezzül ediyor?
Ayrıca babamın emri var. Onu mu çiğneyeceğiz?
Amcamın hiç şüphe etmemesi arzusundayım,
bunu ortadan nasıl kaldırabiliriz?'' [269].
Bu arada Yung-yü-lü küçük kardeşi Ju-tan Tegin'i,
Hoten'in yeşim taşlarıyla Çin'e göndererek, bunları sundu [270].

Neticede kagan olarak tahta geçen Ch'u-lo-hou yabgu unvanını bıraktı
ve yerine Baga (Mo-ho) Kagan unvanını aldı.
Yeğeni Yung-yü-lü ise yabgu oldu [271].
Yeni kagan da siyasi olarak Çin'in üstünlüğünü kabul ediyordu.
Bunu belirtmek için de hemen elçi göndererek bağlılığını bildirdi.
Sui imparatoru da karşılık olarak araba ve süvari generali Ch'ang Sun-sheng'ı
özel elçi sıfatıyla gönderip, Baga Kagan'ı selamladı,
ayrıca davul ve sancak sundu [272].
Çinli elçi Baga Kagan'ın yanına vardığında kagan 582 yılından beri
devletin içini kemiren, yıllarca süren iç savaşlarla gücünü zayıflatan A-po'yu
ortadan kaldırmak için destek istedi.
A-po'nun daha önce Tanrı tarafından cezalandırıldığını
5-6 bin süvariyle dağların vadilerin arasında yaşadığını, onu yakalayıp,
Çin'e sunmak arzusu taşıdığını belirtti [273].
Sui imparatorunun da uygun görmesiyle batıya
A-po'nun bulunduğu yere hücum eden Baga Kagan, onu canlı yakaladı.
Aslında A-po'nun askerlerinin çoğu gidip,
Baga Kagan'a kendileri teslim olmuşlardı [274].
Canlı yakalanan A-po'nun öldürülmesine izin için
tekrar Sui imparatoruna müracaat edildi.
Bütün bu hadiseler sırasında Çin imparatoruna yapılan müracaat
Doğu Gök-Türk devletinin Sui tesirine nekadar çok girdiğini göstermekte idi.
Bundan sonra A-po'nun akıbetinin ne olacağı konusu Çin sarayında müzakereye açıldı.
Bazı Çinli devlet adamları canlı olarak Çin sarayına getirilip
halka gösterilmesini teklif ederlerken,
bazıları da hemen öldürtülmesi tavsiyesinde bulundular.
Ancak, Sui imparatoru bunların hiçbirinden tatmin olmadı.
Gök-Türklerin iç yüzünü en iyi tanıyan Ch'ang Sun-sheng'in fikrini almak istedi.
Casus Ch'ang Sun-sheng ''Eğer Gök-Türkler Çin'e saldıracak olurlarsa,
onlara karşı savaşmak gerekeceğini,
şimdi kardeşlerin birbirlerini mahvetmek zorunda olduklarını;
A-po'nun suçunun devleti kötü idare edememesi değil,
çok kötü ekonomik sıkıntı içinde bulunmasından kaynaklandığını,
dolayısıyla öyle bir tehlike anında A-po'nun varlığının onları uzaklara çekeceğini,
ikisinin anlaşmalarının bir araya gelmelerinin ise hiçbir zaman mümkün olmayacağını''
söyledi [275].
Devlet adamlarından dük Kao Kung da ''efsanevi Çin imparatoru Hsüan Yüan'dan beri
kuzey yabancılarının sınırları her zaman taciz ettiğini, o sırada ise
Baykal Gölünün kenarında çok fakir ve Çin'e bağlı köle durumunda olduklarını,
tarihte hiçbir zaman böyle bir vaziyetin gerçekleştiğinin duyulmadığını,
dolayısıyla hayatta kalıp, siyasi olarak varlıklarını sürdürmelerini'' tavsiye etti [276].
Sui imparatoru Ch'ang Sun-sheng ve Kao Kung'un fikirlerini
Çin'in menfaatlerine daha uygun bularak kabul etti [277].

Baga Kagan, 589 yılında batı tarafına doğru
adını öğrenemediğimiz bir ülke üzerine doğru sefere çıktı.
Bu sefer esnasında yapılan bir savaşta alnından okla vurularak [278] öldü.
Biz A-po tehlikesini ortadan kaldırdıktan sonra Baga Kagan'ın Tardu'yu da yenip
devletin birliğini yeniden sağlayacağını düşünerek,
bu komşu ülkenin Batı Gök-Türk devleti olması ihtimali bulunduğunu
söylemenin lüzumlu olduğunu söylüyoruz.
Ancak, kaynaklarımızda bu hususta maalesef yeterli bilgi yoktur.

Kaynaklarda ifade edildiği üzere Baga (Ch'u-lo-hou)'nun görünüşü
diğer Gök-Türk kaganlarından çok farklı idi.
O uzun yanaklı, sırtı kambur ve açık renk yüzlü idi.
Bunun yanında cesur ve akıllı olduğu da vurgulanmıştır [279].

Kaynakça

Gök-Türkler I-II-III, 1 cilt bir arada 2. Baskı, sf: 59-61, Türk Tarih Kurumu Yayınları-2014,
Prof. Dr. Ahmet Taşağıl