Bilge'nin Ülkeye Hakim Olması

5- Bilge'nin Ülkeye Hakim Olması

Daha önce T'ang hanedanına bağlanmış olan A-hsi-lan ve Chia-chie-ssu-t'ai
ve diğerleri isyan edip Gök-Türk ülkesine geri döndüler.
Öncede Çin'e teslim olan aileler,
güneye Ch'an-yü askeri valiliğine [188] getiriliyordu.
Ch'an-yü Büyük Genel askeri valisinin [189] yardımcısı Chang Chih-lien,
onları kontrol altında tutup teftiş ediyordu.
Adı geçen vali yardımcısı onların silahlarını topladı
ve silahsız bir şekilde nehri geçerek güneye gitmelerine izin veriyordu.
Bunun üzerine yabancılar (teslim olan Gök-Türkler) kızdılar.
Daha doğrusu onların hayat tarzlarını değiştirmek için yay,
oklarını vesair silahlarını yaktı.
Böylece kısa zaman içinde kültürleri değişecekti.
Daha sonra yabancıların ok ve yayla avlanmalarını yasakladı.
Chiang Huei sınırları teftişe gittiğinde ellerinden silahları alınanlar
durumu ona şikayet ettiler.
Bunun üzerine silahları kendilerine geri verildi.
Bu faaliyetleri icra eden Chiang Huei,
başkente dönünce Çin tabiyetine girmiş olanların hepsi isyan ederek,
Chang Chih-lien'i yakaladılar.
Adı geçen Çinli kumandan hazırlık yapmamış,
Ch'ing-kang-ling'de yapılan savaşı kaybetmişti.
İsyan edenler onu Gök-Türklere yani Bilge Kagan'a sunacaklardı.

Shuo-fang harekat ordusu kumandanı Hsüe Na ve General Kuo Chih-lien,
onları takip etti.
Ta-p'in ilçesine (hsien) varıldığında Kuo Chih-lien onları dağıttı.
Chang Chin-lien'i kaçıran grup dağıldığı gibi Chang Chih-lien serbest kaldı.

Mağlup olanlar Hei-shan'da Hu-yen-ku (Karadağ'da Hu-yen vadisine)'ya sığınmışlardı.
Chang Chih-lien, her ne kadar hayatını kurtarabilmiş ise de
başarısızlığından dolayı affedilmeyip idam edilerek, herkese gösterildi [190].
Fakat Çin'e ''teslim olan aileler'' Bilge Kagan'a bağlanınca onun gücü arttı.

718 yılında Tatabılar dağıtıldıktan sonra Bilge, Karluklara yöneldi.
Onların üzerine kendi gitmeyip, Tudun Yamtar'ı göndermişti.
Yapılan çarpışmalarda Karlukların idarecisi İlteber unvanlı kişi ölmüş,
kardeşi de kaçıp bir kaleye gitmişti [191].

Bundan sonra muhtemelen yine Karluklar üzerine sefer düzenleyen Bilge,
kaleye sığınan muhafızın korkup iki, üç kişi ile kaçması dolayısıyla
Karluk halkını teslim almıştı.
Onun kendi ifadesine göre söz konusu halk ''kaganım geldi'' diye sevinmiştir.
Bilge, onların bu davranışlarına karşı kayıtsız kalmamış,
küçük unvanlılara, büyük unvanlar vermişti [192].
Böylece 717 yılının sonlarında Karluk problemi
II. Gök-Türk devleti için hallolmuştu (çözülmüştü).
Oğuzların bir kısmı ise yukarıda bahsettiğimiz gibi kaçıp Çin'e sığınmışlardı.

Bilge, doğuya doğru tarihi kesin olmayan bir Kök Öng Irmağı boyu seferiyle
devletin içinde hakimiyetini tamamen sağlıyordu.
Kök Öng Irmağının yatağı (zahmetli bir şekilde) geçilmiş,
geceli gündüzlü yedi vakitte susuz araziyi aşmış,
çorak araziye varıp, öncü askerlerini önden yollamış Keçen'e kadar ilerlemişti.
Yazıttaki silinmeler dolayısıyla seferin tam mahiyeti anlaşılamamaktadır [193].

Kaynakça

Gök-Türkler I-II-III, 3 cilt bir arada 2. Baskı, sf: 367-369, Türk Tarih Kurumu Yayınları-2014,
Prof. Dr. Ahmet Taşağıl