Ch'u-lo Kagan Devri (619-621)

2- Ch'u-lo Kagan Devri (619-621)

Shih-pi'nin ani ölümü üzerine boş kalan Doğu Gök-Türk devletinin tahtına,
oğlu Shih-po-pi çok küçük olduğu için,
yerine kardeşi İlteber Şad, Ch'u-lo Kagan unvanıyla geçti.
Yaşının küçüklüğü sebebiyle kaganlık tahtına oturamayan
Shih-po-pi ise amcası tarafından Ni-pu Şad tayin edilip,
devletin doğu tarafını idare etmeye başladı.
Onun idare ettiği bölge
You eyaletinin kuzeyine tesadüf etmekte idi [389].

Shih-pi ölmeden önce bahsettiğimiz büyük harekat hazırlığında iken,
çaresiz kalan T'ang imparatoru,
Kao Ching adlı bir elçiyi çok miktarda para ile ona göndermiş;
ancak adı geçen elçi daha Shih-pi'nin yanına varmadan,
kagan ölmüştü.
Bunun üzerine elçi parayı götürmekten vazgeçmiş
ve Feng eyaleti hazinesine bırakmıştı.
Daha sonra bu olayı duyan Gök-Türkler kızdılar
ve Çin'e karşı hücuma hazırlandılar.
Elçinin yeniden yola çıkıp parayı Gök-Türklere getirmesiyle
mesele halledilmiş oldu [390].

Gök-Türklerin yardımına mazhar olan
bir diğer T'ang hanedanı muhalifi Tou Chien-te,
Sui hanedanı prenslerinden Yang Cheng-tao ile işbirliği yapmıştı.
Gök-Türklere bağlı olarak faaliyetlerini sürdürüyorlardı [391].
Altıncı ayda Shih-pi Kagan'ın ölümü resmen Çin'e bildirildiğinde,
T'ang imparatoru Ch'ang-lo kapısında yas tutturdu
ve Cheng Te-t'ing adlı elçiyi baş sağlığı için
Gök-Türklere gönderdi.
Otuz bin top renkli kumaş sunuldu.
Bunun yanında imparatorun kendisi de yas tutarak,
üç gün saraya gelmemiş
ve bütün Çinli devlet adamları,
haberi getiren Gök-Türk elçisinin ikamet ettiği yere giderek
taziyelerini sunmuşlardı [392].
Çinli elçinin ülkesine geri dönüşünden sonra
Ch'u-lo Kagan da elçi gönderip,
kendi ülke mallarından verdi [393].
Çin sarayında Gök-Türklere verilen müzikli ziyefetlere
620 yılında da devam edildi.
Ayrıca rütbelerine göre,
Gök-Türk elçilik zevatına renkli ipekli kumaşlar hediye edilmişti [394].

Ch'u-lo Kagan da ağabeyi gibi T'ang hanedanına karşı muhaliflerini
destekleme politikası gütmek niyetinde idi.
Bu husustaki niyetini hemen Sui hanedanı prenslerinden Yang Cheng-tao'yu
imparator ilan etmekle gösterdi.
Üstelik kuzey Çin'de Gök-Türklerle müttefik olan
bütün Çinlilere ona biat etmelerini emretti.
Ch'u-lo Kagan'dan sağlam dayanak alan Yang Cheng-tao,
Kuzey Çindeki Ting-hsiang'ı kendine merkez seçti
ve yıkılmış olan Sui hanedanı devlet teşkilatını
yeniden kurdu [395].
Neticede ona bağlananların sayısı on bin kişiye ulaştı [396].

Bu arada daha önce Çin'den ayrılarak Gök-Türklere bağlanan,
ancak sonra kaçan Çinli Sun Chin-kang,
yakalanarak öldürüldü [397].
Yang Cheng-tao'nun Sui imparatoru ilan edilmesinden sonra
kendi akibetlerinden endişelenerek
Gök-Türklerden hızla kopmaya başlayan diğer muhalif Çinlilere
Liu Wu-chou'da katılmış,
Ma-i'ye kaçmak üzere iken,
Gök-Türkler tarafından yakalanarak öldürülmüştü [398].
Ondan arta kalanlar onun memuru
Yüan Chün-chang'ın emrine verilmişti.
Ancak, Gök-Türkler ona tam güvenemiyorlardı.
Bundan dolayı yardımcı bahanesiyle yanına Yü-she Şad'ı
askerleriyle bıraktılar [399].
Dördüncü ayda vuku bulan bu hadislerden sonra,
beşinci ayda yine Gök-Türk elçilerine
T'ang başkentinde müzikli ziyafet verilmiş,
renkli ipekli kumaşlardan rütbelerine göre dağıtılarak,
elçilik heyetine sunulmuştu [400].
Aynı ay içerisinde
T'ang muhaliflerinden Wang Shu-ch'ung'la Ch'u-lo kağan,
A-shih-na-chieh-to'yu gönderme suretiyle temas kurup,
kendi tarafına çekti.
Muhalif Çinliye bin baş at gönderen kagan,
onun akrabalarından birinin kızıyla evlenmişti.
Ayrıca Wang Shih-ch'ung,
Gök-Türklerle ticaret yapmaya da razı oldu [401].

Liu Wu-chou ölmeden önce T'ang hanedanıyla yaptığı savaş sırasında,
Ch'u-lo Kagan Böri Şad'ı iki bin süvari ile
T'ang ordusunun yardımına göndermişti.
Aslında Liu Wu-chou da Gök-Türkler ile müttefik idi.
Ch'u-lo Kagan onun fazla kuvvetlenmesini istemediği için
dengeli politika takip etmiş
ve Liu Wu-chou'nun mağlup olmasını sağlamıştı [402].
Bundan sonra Chin-p'ing-yang şehrine gelen Ch'u-lo Kagan,
bu bölgede bulunan güzel kadınları toplamış,
üç gün kaldıktan sonra geri dönmüştü.
Onun bu yağma hareketlerine karşı şehrin valisi Li Chung-wen,
hiçbirşey yapamadı.
Bu arada Cch'u-lo Kagan,
Lun tegin'i birkaç yüz askerle Çinli valiye yardım etmesi için
kalede bıraktı.
Sonra Shih-ling (şimdi Shan-hsi'de Yang-ch'ü kalesinin kuzey doğusundadır)
geçidine de nöbetçiler bırakıp ülkesine geri döndü [403].

Yedinci ayda T'ang imparatorluğu askeri kuvvetlerinin
Gök-Türklere karşı küçük de olsa bazı başarılar kazanmaya başladığını görmekteyiz.
Li Hsi-yü ve Tuan Te-ts'ao,
hazırlıksız yakaladıkları Gök-Türk askerlerini mağlup ettiler [404].
Fakat, bu yenilgiler Gök-Türkler üzerinde hiçbir tesir yapmadı;
dokuzuncu ayda Bagatur Şad,
Liang eyaletini işgal edip, buranın başkumandanı Yang Kung-jen'ı mağlup etti.
Üstelik birkaç bin kadın ve erkeği götürdü [405].

Shih-pi Kagan zamanında Gök-Türklere bağlanan
ve Wo-li Şad unvanını alan Li Tse-ho,
618 yılında T'ang imparatorluğu kurulunca bu devlete itaat etmişti.
Onuncu ayda (620) imparator asileri yenerek
bazı başarılar kazandı.
Bu arada Gök-Türklerin içindeki anlaşmazlıkları
Çin imparatoruna bildirmek üzere iken
Gök-Türk süvarileri onun elçisini yakaladı.
Onun bu teşebbüsüne kızan Ch'u-lo Kagan kardeşini hapsetti [406].
T'ang hanedanı muhalifleri birer birer Çin'e gidip,
Kao-tsu'ya teslim olmalarına rağmen Liang Shih-tou,
hala Gök-Türklere bağlılık ittifakını sürdürüyordu.
Hatta Ch'u-lo Kagan'ı T'ang imparatorluğuna
büyük bir saldırı yapmaya ikna etti [407].

Hazırlanan plana göre Gök-Türk ordusu
ve onun Çinli müttefikleri dört ayrı koldan hücuma geçeceklerdi.
Bagatur Şad,
Yüan eyaletinden harekete başlayacak iken,
Ch'u-lo Kagan,
Ping eyaleti yolundan, Ni-pu Şad ile Liang Shih-tou,
Yen eyaleti yolundan, T'u-li ise Hsi, K'u-mo-hsi,
Ch'i-tanlara kumanda edecekti.
T'u-li'nin ordusu daha sonra Fu-k'ou geçidini aşıp,
Chin ve Chiang bölgelerinde Ch'u-lo Kagan'ın ordusu ile birleşecekti [408].
Saldırı bölgelerinin genişliği ve katılanların fazla oluşu
T'ang hanedanının ne kadar büyük bir tehlike içinde olduğunu göstermektedir.
Öncelikle Ch'u-lo Kagan,
Ping eyaletini alıp burada Sui imparatoru ilan ettiği
Yang Cheng-tao'yu yerleştirmek istedi.
Onun bu fikrine karşı çıkan Gök-Türk devlet adamları olmuştu.
Ancak Kagan,
babası Ch'i-min'in Sui desteğiyle tahta çıkabildiğini hatırlatıp,
bu düşüncesinde ısrar etti [409].

Bütün bu hazırlanan planlar tam uygulama safhasına knulacak iken,
daha ordular harekete geçmeden Ch'u-lo Kagan,
Çinliler tarafından zehirlendi.
Bir süre hasta yattı; ölmeden önce kendisini zehirleyenleri hapse attı.
Sonra öldü.

Doğu Gök-Türk devletinin kendisine büyük bir saldırı yapacağını öğrenen
T'ang imparatoru Kao-tsu, çok korkmuş,
Ch'u-lo Kagan'ı hücumdan vazgeçirmek için
Cheng Yüan-shou'yu elçi olarak ona göndermişti.
Bu elçinin bütün yalvarmalarına rağmen Ch'u-lo Kagan,
hazırlığını tamamladığı hücumlarını durdurma niyetinde değildi.
Çabaları başarısız kalan Çinli elçi,
orada bulunan diğer T'ang muhaliflerinden Liu Wu-chou ile gizlice görüştü
ve ondan kaganı durdurmanın tek yolunun onu öldürmek olduğunu anladı.
Daha sonra elçi Cheng Yüan-shou gizlice kendi adamlarına kaganı zehirletti [410].

Daha önce 620 yılının 12. ayında
Ping eyaletine muhafaza gayesiyle bırakılmış olan Lun Tegin,
buranın askeri valisi Liu Shih-jang tarafından
bir entrika çevrilerek yakalandı.
Bu bölgeyi savunma maksadıyla gelen tegin
halkı devamlı rahatsız ediyordu.
Onun ortadan kalkmasından imparator Kao-tsu
çok memnun oldu [411].

Kaynakça

Gök-Türkler I-II-III, 1 cilt bir arada 2. Baskı, sf: 84-87, Türk Tarih Kurumu Yayınları-2014,
Prof. Dr. Ahmet Taşağıl