Doğu Gök-Türk Devleti Yıkıldıktan Sonra Milletin İçinde Bulunduğu Durum

3. - Doğu Gök-Türk Devleti Yıkıldıktan Sonra Milletin İçinde Bulunduğu Durum

627'li yıllarda Doğu Gök-Türk ülkesinde yaz mevsiminde kar yağması
neticesinde büyük bir kıtlık yaşanmıştı.
Bu yılda Töles boyları diye genel ad verilen devlete
bağlı bütün diğer Türk boyları [23] isyana kalkışmışlardı.
dolayısıyla tam bir karışıklık içine sürürklenen Doğu Gök-Türk Devleti'nde
halk perişan vaziyette idi.
Zaten daha önce Soğd asıllı vezirlerin kanunları değiştirmeye çalışmaları yüzünden
milletin kağanlığa yani devlete olan güveni sarsılmıştı.
Devletin doğusunda yaşayan Moğol asıllı kavimler,
T'u-li'nin vergileri artırması yüzünden isyan etmişler,
bu hareketlerinde de başarılı olunca Çin'e bağlanmışlardı.
Batı Gök-Türk ülkesinde kalan Töles boyları T'ung Yabgu idaresinde idiler.
Fakat, onun ölümü ile devletin karışıklığa sürüklenmesi
batıdaki boyları da rahatsız etmiş idi.

630 yılının baharında İl Kagan, T'ang hanedanına esir düşünce
sonuna kadar ona bağlı kalan halkı başsız kalmıştı.
Yukarıda bahsettiğimiz kıtlık esnasında İl Kagan
kendine bağlı halk ile Çin'in kuzeyindeki T'ie-shan (Demir Dağı)'a ava çıkmış
bu sırada yukarıda bahsettiğimiz gibi Çinlilerin tuzağına düşmüştü.

Başsız kalan halk İl Kagan'ın yakalanmasından sonra üç kütleye ayrıldı.
Birinci kütle son iki-üç yıldan beri
ötüken bölgesini ellerinde tutan Sir tarduşlara gitti.
Onların himayesine girdi.
Sir tarduşların resi İ-nan 627 yılında Çin ile temasa geçmiş,
ona gönderilen sancak ve davul ile bağımsızlığını ilan etmişti.
İl Kagan'ın Çin'e esir düşüp,
başıboş kalan Gök-Türk halkının bir kısmının kendilerine katılmasıyla
Sir Tarduşların gücü ve nüfuzu arttı [24].

İkinci kısım Gök-Türk ahalisi
Batı Ülkeleri adı verilen Türkistan şehirlerine doğru gitti.
Batı ülkeleri tabiriyle Çin kaynakları Tun-huang'ın batısından başlayarak
Batı Türkistan ve kuzeydoğu
İran'a kadar uzanan şehir devletçiklerini kastetmektedir.
bu küçük şehir devletçikleri bazen kendi başlarına bağımsız hüküm sürerlerdi.
Ancak, çoğu zaman Orta Asya'da
hüküm süren bütün büyük devletlerin vassalı olurlardı.
I. Gök-Türk Devleti kurulduktan sonra
devletin batı kanadını yönetmeye başlayan İstemi Yabgu,
bunların hepsini kendine bağlamıştı.
576'dan sonra onun ölümü üzerine yerine geçen oğlu Tardu,
582 yılından sonra Batı Gök-Türk Devleti'nin bağımsızlığını ilan etti.
Tardu, Türkistan şehirlerine bir tegin göndererek
onları idare ederken,
bir yandan da Gök-Türk halkını şehirlere yerleştiriyordu.
Başıboş kalan boyların bir kısmının gelip,
bu şehirlere yerleşmesiyle de Türkleşmeleri arttı.
Ancak, bu anda Doğu Gök-Türk devleti'nden kopup gelenlerin,
Tanrı dağlarının güney eteklerindeki şehir silsilesi, Hami'den Kaşgar'a Kuca,
Aksu, Karaşar ve benzerlerine yerleşmeleri söz konusudur.
Batı Gök-Türk beyleri
diğer bölgelerde faaliyette bulundukları için
bahsettiğimiz bölge daha bağımsız idi.

Üçüncü kütle aşağıda da açıklanacağı gibi Çin'e gitti.
Gidenlerin sayısı yüz bin miktarında idi.
Çin'in kuzeyindeki yığılma T'ang hanedanı imparatoru
T'ai-tsung başta olmak üzere bütün Çinli devlet adamlarını endişeye sevk etti [25].

Kaynakça

Gök-Türkler I-II-III, 1 cilt bir arada 2. Baskı, sf: 236-237, Türk Tarih Kurumu Yayınları-2014,
Prof. Dr. Ahmet Taşağıl