VII - Doğu Gök-Türk Devleti'nin zayıflaması

VII - Doğu Gök-Türk Devleti'nin zayıflaması

Wei nehri kenarında yapılan anlaşma sonrasında
artık Doğu Gök-Türk devletinin T'ang hanedanı üzerinde
siyasi ve askeri üstünlüğü sona ermişti.
T'ang imparatorluğu günden güne kuvvetini artırıyor iken
Doğu Gök-Türk devleti bundan sonra hızla zayıflamaya başlıyordu.
T'ai-tsung'un gücünün artmasına paralel olarak,
muhalif Çinli devlet adamları
birer birer gidip ona teslim oluyorlardı.
Bunlardan Yüan Chün-chang,
627 yılının beşinci ayında T'ang hanedanına bağlandı.
Buna sebep olarak da İl Kagan'ın kötü idaresini gösterdi.
Yakında yıkılacağını anlamıştı.
İl Kagan onu arkasından takip etmiş ise de yakalayamamış
askerleriyle hızla kaçmıştı [478].

İl Kagan, 621 yılından beri
en büyük düşmanı Çin'e karşı zaferden zafere koşmuştu.
Çin topraklarında kendinden evvel
hiçbir Gök-Türk kaganının gidemediği kadar ilerilere uzanan
geniş çapta akınlar düzenlemişti.
Ancak ülke içinde ise idarede aynı başarıyı gösteremedi;
çok önemli bir makama getirdiği Çinli Chao Te-yen'in etkisinde kalmıştı.
Çinliler nazarında bile namuslu ve temiz,
dürüst olan Gök-Türk kanunları Çin'den farklı idi.
İdari kanunları ve kuralları Çin'in karmaşık kanunlarının yanında daha sade
ve Gök-Türk yaşayışına uygun idi.
İl Kagan'ın yüksek makama getirdiği Çinli kendine göre kanunlar icat edip,
eski adetlerin çoğunu değiştirmişti.
Dolayısıyla millet sıkıntılı bir hale geldi.
İl Kagan'ın idaresine karşı memnuniyetsizlik doğdu ve hızla arttı.
Kagan'ın ikinci büyük hatası Soğd (Hu) asıllılarla yakınlaşması idi.
Dolayısıyla kendi milletinden uzaklaşmış oluyordu.
Aslında etkisinde kaldığı Soğdlular,
onu lüzumsuz seferler yapmaya teşvik ve tahrik ediyorlardı.

Bunlardan başka Doğu Gök-Türk ülkesi 627 yılında
çok büyük bir tabii felaket yaşadı.
Son yıllarda kışları fazla kar yağdığı için hayvanların çoğu telef olmuştu.
Uzun süredir yiyecek sıkıntısı çekiliyordu.
Dolayısıyla düşülen ekonomik sıkıntıdan İl Kagan
ağır vergilerle çıkmak istedi.
Bu, milletini kağandan uzaklaştıran bir başka sebep idi.
Boyların çoğu baş kaldırmaya başladı.

Doğu Gök-Türk ülkesinde yaşanan bu huzursuzluktan,
Çin imparatoru barış anlaşması yapmış olmasına rağmen faydalanmak istedi.
Fırsatı kaçırmamak için saldırı niyetinde idi.
Konuyu devlet adamlarına müzakereye açtığında,
Ch'ang-sun Wu-chi adlı vezir bundan vazgeçirdi [479].

Batı Gök-Türklerden T'ung Yabgu Kagan'ın zayıflaması üzerine Sir Tarduşlar,
İ-shih-po Küçük Kagan'ın torunu İ-nan liderliğinde,
yetmiş binden fazla aileden müştekkil boy ile İl Kagan'a itaat etmişti [480].
İl Kagan'ın kötü idaresi sürünce Uygur (Hui-ho),
Bayırku ve Sir Tarduşlar isyan ettiler.
Bu isyanlar neticesinde Gök-Türk ülkesinde iç savaş başladı.
İl Kagan ağabeyinin oğlu Yü-ku Şad'a
yüz bin süvariyle bu isyanları bastırma görevi verdi.
Fakat, bu şad Ma-li (bugün Kansu'da) dağında
beş bin süvarilik Uygur kuvvetinin pususuna düştü.
Mağlup olan Yü-ku,
Tanrı dağlarına kaçarken, askerlerinin çoğu Uygurların eline geçip
kuvvetlenmelerine sebep oldu.
Bu esnada İl Kagan'ın dört şadı Sir tarduşlar tarafından yenilmiş,
kagan hiçbir karşı harekette bulunamamıştı.
Daha bir yıl öncesine kadar Çin'e çok kuvvetli ordularla hücum eden,
siyasi yönden en büyük güç olan Doğu Gök-Türk devletinde
artık kontrol elden çıkmış, tam bir kargaşa hüküm sürüyordu.

627 yılının sonunda ağır bir kış daha Doğu Gök-Türklerini vurdu.
Yağan kardan, ovalarda bile her taraf bir metre yüksekliğinde
beyaz örtü ile kaplanmıştı.
Zaten iç savaş nedeniyle tamamen dağılmış olan boyların
hayvanlarının çoğu soğuktan öldü.
Açlık başlamıştı.
Yanında kalan milletini toplayan İl Kagan,
Shuo eyaletinin yakınlarına geldi.
Bu arada Gök-Türk ülkesine giden Çin elçisi dönüşünde
imparatoruna verdiği raporda ''Kuzey yabancılarında kavimlerin kuvveti
at ve koyun sayısına göre öğrenilebilinir;
şimdi Gök-Türklerde hayvanlar zayıf, halk ise açlık içinde,
bu devletlerinin yıkılacağını gösteriyor;
bana göre üç sene içinde Gök-Türk devleti yıkılacaktır'' diye belirtti [481].
Bu arada bazı Çinli devlet adamları Gök-Türklere saldırı yapmayı
imparatorlarına tavsiye ediyorlardı.
Ancak, o kabul etmedi.
628 baharında İl Kagan'ın hakimiyetine isyan eden boylara
Moğol kabileleri K'u-mo-hsi ve Hsi'ler de katıldı.
Kagan, onların isyanını bastırma vazifesini
devletin doğu tarafını idare eden yeğeni T'u-li Kagan'a verdi.
Ancak, Yü-kı ve diğer şadlar gibi o da
asilere mağlup olarak atıyla birlikte tek başına geri döndü.
Bu hadiseye çok kızan İl Kagan,
T'u-li'yi on gün hapsettirdi ve kırbaçla dövdü.

Neticede İl Kagan, T'u-li ile de arasını açmış bulunuyordu.
İl Kagan'la arası bozulan T'u-li, Çin imparatoruyla yakınlaştı [482].
bu gelişmeleri yakından takip eden İmparator T'ai-tsung,
T'u-li Kagan'ın kendisine Çin sarayına gelme teklifi yapmasından memnun oldu.
T'u-li'den asker isteyen ve alamayan İl Kagan,
onun üzerine ordu sevk etti.
Sıkışık durumda kalan T'u-li Kagan, Çin'den yardım istedi.
Gök-Türk kaganı ile Wei nehri kenarında
626 yılının sekizinci ayında yaptığı anlaşmayı bozan T'ai-tsung,
T'u-li'ye yardımı kabul etti [483].
Aynı sıralarda Ch'i-tan kavmi de Gök-Türklere isyan ederek,
Çin'le müttefik olmak için T'ang imparatorluğun yanına gittiler.
İl Kagan, Ch'i-tanların geri verildiği takdirde
muhaliflerden Liang Shih-tou'yu iade edeceğini bildirdi.
Onun elçisine T'ai-tsung,
Liang Shih-tou'nun zaten teslim olmak niyetinde olduğunu,
Ch'i-tanların ise Türk olmadıklarını söyleyerek kabul etmedi.
Daha sonra Liang Shih-tou, Çinliler tarafından kuşatıldı.
Yardımına gelen Gök-Türkler,
Shuo-fang yakınında yenildiler.
Bu yenilginin sebebi çok kar olması sebebiyle
Gök-Türklerin at ve koyunlarının ölmesi idi.
617 yılından beri Gök-Türk desteğiyle ayakta kalabilen Liang Shih-tou,
yardım gelmeyince sıkıntıya düştü.
Neticede emrindekiler ayaklandı.
Üvey kardeşi Liang Shih-tou'yu öldürüp, T'ang imparatoruna teslim oldu [484].

Ülkesi tamamen karışmış olmasına rağmen İl Kagan
628 yılının dokuzuncu ayında yine Çin sınırlarına akın yaptı.
Bu hücum karşı önlemler alması tavsiye edilen Çin imparatoru,
Gök-Türk devletinin uzun süre ayakta kalamayacağını,
dolayısıyla savunma tedbirleri almanın,
Çin Seddini tamir etmenin lüzumlu olmadığını düşünüyordu [485].

Sir Tarduşlar iyice kuvvetlenmiş ve diğer Türk boyları da
onlara bağlanmaya başlamıştı.
Neticede İ-nan, kagan seçildi.
Bu sırada Çin imparatoru T'ai-tsung,
Ch'iao Shih-wang'ı davul ve sancakla İ-nan'a gönderip,
Chen-chu (Pi-chia) Kagan unvanıyla selamladı.
Ötüken'de oturmaya başlayan yeni kagana
P'u ku, (Bugu/Bugut) Hsi, Tonra (T'ung-lo), Ediz (A-tie), Bayırku,
Uygur gibi boylar bağlandı.
Toprakları doğuda Moğol Mo-hoların bölgesine kadar uzanıyor,
batıda Batı Gök-Türkleri,
güneyde ise Gobi çölü sınır olmuştu [486].
İstiklalini ilan ettikten sonra Sir Tarduşların Bilge Kagan'ı
kendi kardeşi T'ung Tegin'i Çin sarayına elçi olarak gönderdi [487].
İmparator, onun elçisine değerli bir kılıç ve kırbaç sunarak
''ülkesinde büyük suçluları bu kılıçla,
küçük suçluları ise kırbaçla cezalandırmasını'' söyledi.
Bu suretle yeni tesis edilen küçük kaganlık
Çin imparatorluğunun nüfuzuna girmiş oluyordu.

Hadiselerin bu şekilde cereyan etmesinden endişeye kapılan İl Kagan
Çin ile dostluk kurmak istediğini bildirdi.
Bunun yanında bir Çinli prensesle evlenmek arzusunda idi.
Fakat, T'ai-tsung, bu teklifi kabul etmek yerine
kumandanlarından Li Ching ile Chang Kung-chin'e
Gök-Türklere hücum etmelerini emretti [488].
Bundan evvel Tai eyaleti valisi Chang Kung-chin imparator T'ai-tsung'a
Doğu Gök-Türk devletinin zayıflamasının sebeplerini
ihtiva eden bir rapor hazırladı.
Bu rapor Doğu Gök-Türk devletinin çok kısa zamanda
kuvvetten nasıl düştüğünü göstermesi açısından hayli enteresandır.

Birinci sebep İl Kagan aşırı sert ve acımasız bir idare yürütmesi idi.
Haksız yere kendisine bağlı ve dürüst olanlarını öldürüyor,
iki yüzlü, aldatıcı olanlarla yakınlaşıyordu.

İkinci sebep başta Sir Tarduşlar olmak üzere
Töles diye adlandırılan hanedandan olmayan diğer Türk boylarının isyanıdır.

Üçüncü sebep de T'u-li Kagan,
T'o Şad ile Yü-ku Şad'ların seuçlanıp ülkeyi terk etmek zorunda kalmaları idi.

Dördüncü sebep, birkaç sene uzun kış olmasından sonra bu sene (629) de
soğuklar çok erken bastırmıştı.
Tarım ürünleri mahvolduğu için hububat sıkıntısı baş göstermişti.

Beşinci sebep olarak İl Kagan kendi vatandaşlarından uzaklaşıp,
Soğdlulara daha fazla yakınlık göstermeye başlamıştı.
Birçok önemli görevleri onlara tevdi etmişti;
bunlar aslında güvenilmez kişilerdi.
Çin orduları ile karşılaştıklarında savaşmayacaklar
ve Çin imparatoruna avantaj sağlayacaklardı.

Altıncısı da daha önce kuzeye gitmiş Çinlilerin sayısının fazlalığı idi.
Bunlar dağlarda gruplar halinde yaşıyorlardı.
Artık T'ang hanedanına destek vermek niyetinde idiler.
T'ang ordusu Çin Seddi'nin dışına çıktığında [489]
çok rahat yardım edebilirlerdi.

Kaynakça

Gök-Türkler I-II-III, 1 cilt bir arada 2. Baskı, sf: 97-100, Türk Tarih Kurumu Yayınları-2014,
Prof. Dr. Ahmet Taşağıl