Çin'de Veliaht Değişikliği

5- Çin'de Veliaht Değişikliği

Gittikçe artan Gök-Türk baskı ve akınları neticesinde şaşkına dönen İmparatoriçe Wu,
daha evvel pasif vazifeye tayin ettiği T'ang hanedanına mensup
şehzade Chung Tsung'u merkeze çağırarak, ona aktif bir vazife tevcih etti.
Bu vazife Sarı Irmağın kuzeyinin başkumandanlığı idi.
Bir bakıma Kapgan Kagan, bu vesile ile T'ang hanedanlığının,
bir başka ifade ile Çin tarihinin en parlak hanedanının yok olmasını önlemiş oluyordu.
Daha sonra iş başına geçecek olan T'ang şehzadeleri
yaklaşık iki yüz yıl daha imparatorluğu yöneteceklerdir.

Her yönüyle çok hızlı gelişen Gök-Türk akınlarını, sözde veliaht da durduramadı [102].
Çin'de gelişen bu olayı çok yakından takip eden Kapgan,
daha yeni Çin ordusu harekat etmeden Chao ve Ting eyaletlerinin her tarafını
yağma edip kadın-erkek 80-90 bin kişiyi ele geçirdi.
Sonra Wu-huei-tao denilen askeri bölgeyi de geçerek geri döndü.
Çin kaynakları bu olayı anlatırken Kapgan'ın
''neticede başarılı olmadığını ifade etmektedir''.
Fakat, yukarıda da açıkça görüldüğü gibi asıl hedefine ulaşan Kapgan,
hemen hemen bütün kuzey Çin'i istila etmişti.
Üstelik generaller Sha-t'o Chung-i ve takviye orduları kumandanı Li To-su,
Gök-Türklere karşı savaşmak üzere görevlendirildilerse de
gerekli cesarete sahip olmadıklarından
Kapgan'ın karşısına çıkmaktan çekinmişlerdi [103].

Sadece Ti Jen-chie, bu sırada geri dnmekte olan Gök-Türk ordularını
100 askerle takibe çıkmış, yine kaynakların ifadesine göre
hiçbir netice elde edemeden geri dönmüştü.

Yukarıda görüldüğü gibi T'ang hanedanlığına bağlı ardı ardına büyük darbeler
indiren Kapgan, kuvvetini ve şöhretini çok fazla artırmıştı.
HTS, Kapgan'ın gücünü tarif ederken,
artık I. Gök-Türk Devleti'ninki kadar olduğunu bildirmektedir [104].
Devletin toprakları doğudan batıya 10 bin li (5.670 km.),
emrindeki askerin mevcudu 400 bin idi [105].
Bu arada Gök-Türklere sığınmış olan Yen Chih-wei,
Kapgan'ın serbest bırakmasıyla Çin'e geri döndü [106].
Fakat kendisini affetmeyen İmparatoriçe Wu,
onu ve bütün ailesini öldürerek cezalandırdı (689 yılı 10. Ay) [107].

Kaynakça

Gök-Türkler I-II-III, 3 cilt bir arada 2. Baskı, sf: 350-351, Türk Tarih Kurumu Yayınları-2014,
Prof. Dr. Ahmet Taşağıl