Kapgan'ın Politikasının Esasları

2- Kapgan'ın Politikasının Esasları

Kapgan tahta oturduktan sonra, yukarıda bahsettiğimiz gibi
devleti her yönden geliştirme politikası izlemeye başladı.
693 yılının 12. ayında Çin'in Ling eyaletine saldırıp yağmalar yaptı.
Kendisine karşı koymaya çalışan Çinli general Li To-tsu'yu yendi.
Bu arada eline geçirdiği Çinli asker ve memurların çoğunu öldürdü [73].
Gök-Türk ülkesinin doğu bölümünde bu olaylar cereyan ederken,
batı tarafında Tibetliler ile müttefik olarak
Çin'e saldıran Gök-Türk A-shih-na Suei-tsu,
Çin kumandanı Wang Hsiao-chie tarafından 694 yılının 2. ayında mağlup edildi.
Diğer taraftan Suei-ye (Tokmak) şehri kumandanı Han Ssu-chung,
on bin kişilik ordusuyla Çin'e akın yapan Ni-shu Erkin'i yendi [74].

Kapgan idaresindeki Gök-Türk kuvvetlerinin Ling eyaletini ele geçirip
yağma etmeleri üzerine,
Çin'deki T'ang hanedanının imparatoriçesi Wu,
aslen Pai-ma manastırı rahibi olan HSie Huai-i'yi 18 generalin üzerine
başkumandan tayin ederek,
Gök-Türklere karşı birlikte savaşmalarını emretti.
Bu generalin tayin olduğu yakınında olması sebebiyle HTS 215A (s. 6045)'daki
açıklamayı daha doğru buluyoruz [75].
Diğer kaynaklarda verilen isimleri ise,
bölgenin değişik garnizon adları şeklinde izah etmenin daha doğru olacağı kanaatindeyiz.
694 yılının 2. ayında vuku bulan bu tayinden sonra,
aynı yılın üçüncü ayında harekete geçen Hsie Huai-i,
çıktığı seferde Gök-Türk süvarilerinin sadece bir kısmıyla karşılaştı.
Herhalde savaşmaya cesaret edememiş olmalıdır ki;
esas kuvvetlere rastlayamadığı bahanesiyle geri döndü [76].
Öte taraftan HTS 215A'daki Kapgan'ın biyografisinden Çinlilerin bu sırada
Gök-Türklere karşı çok uzun bir savunma hattı meydana getirdikleri anlaşılmaktadır [77].

Bu harekattan bir netice alamayan T'ang hanedanının imparatoriçesi,
aynı yıl Wang Hsiao-chie'yi ''Shuo-fang bölgesi harekat ordusu başkumandanı'' tayin etti.
Bu kumandanın görevi Gök-Türklere karşı savunma hazırlıkları yaptırmaktı [78].
Böylece az önce bahsettiğimiz
Çinli general Hsie Huai-i'nin çekingenliği sebebiyle
yerine adı geçen general tayin ediliyordu.

695 yılında meydana gelen bir diğer olay da,
Kapgan'ın Çin'e elçi göndererek, dostluk münasebetleri tesis etmek istemesidir.
Söz konusu olay Gök-Türk-Çin münasebetlerine yepyeni bir boyut kazandıracaktır.
Kesin tarihini sadece TCTC 205'ten öğrenebildiğimiz Gök-Türk kaganının,
bu ani barış teklifinden memnun olan Çin imparatoriçesi,
bunu ifade edebilmek için ona ''Sol Muhafızları Büyük Generalliği''
ve ''Ülkeye Dönen Dük'' gibi bazı Çin unvanlarını takdim etti.
Ayrıca 5 bin top ipek sundu [79].

Kaynakça

Gök-Türkler I-II-III, 3 cilt bir arada 2. Baskı, sf: 344-345, Türk Tarih Kurumu Yayınları-2014,
Prof. Dr. Ahmet Taşağıl