Kül Tegin'in Ölümü ve Cenaze Töreni

8- Kül Tegin'in Ölümü ve Cenaze Töreni

731 yılına gelindiğinde II. Gök-Türk devleti büyük bir kahramanını kaybetti.
Bilge'nin kardeşi Kül Tegin vefat etmişti [212].
Onun ölümü ağabeyi Bilge'yi derinden etkilemişti.
Bu yüzden onun adına diktirdiği kitabesinde ''Kardeşim Kül Tegin vefat etti.
Kendim yas tuttum. Gören gözlerim görmez gibi, esen aklım esmez gibi oldu.
Kendim düşünceye daldım.
Zaman Tanrısı buyurunca insanoğlu hep ölümlü yaratılmış.
Öyle düşündüm gözlerimden yaş gelse engel olarak,
gönülden feryat gelse geri çevirerek yas tuttum.
Çok yas tuttum.
İki şad başta olmak üzere kardeşlerimin, oğullarımın,
beylerimin ve halkımın gözleri kaşları berbat olacak, deyip düşündüm [213].
diyerek üzüntüsünü belirtmektedir.

Kül Tegin'in cenaze törenine Gök-Türklerin komşularının hepsinden katılımlar olmuştur.
Doğuda Kıtan ve Tatabılar temsilciler göndermişlerdi.
Başlarında Uder vardı.
Çin imparatoru ise binlerce ipekli kumaş altın ve gümüş eşya ile birlikte
İşiyi Likeng yollamıştı [214].
Tatabılar ise hükümdarlarının temsilcisi Bökün ile katıldılar.
Batı taraftaki uzak komşulardan Soğdlular,
İranlılar ve Buhara şehri halkından General Nek ve Oğul Tarkan gelmişlerdi [215].
Bilge'nin damadı da olan Türgiş (On-ok) Kaganından Tamgacı (mühürdar)
Makaraç ve Oğuz Bilge, onları temsilen katılırken Kırgız Kagan'ını
Tarduş İnançu Çor temsil etmişti [216].
572 yılında Mukan Kagan'a yapıldığı gibi Kül Tegin'e de
büyük bir cenaze töreni düzenlendiği anlaşılmaktadır (1 Kasım 731).

Kül Tegin için bir abide dikilecekti.
Bilge'nin sözleri yazıta Yollug Tegin tarafından oyma suretiyle yazıldı.
Çin'den en iyi sanatçılar ve ustalar getirilmiş,
olağanüstü güzel bir türbe inşaa ettirilmişti.
Ressam ve heykeltraşlara içi süslettirildiği gibi heykeller de konmuştu [217].

Bilge yazdırttığı kitabeyi Gök-Türklerin merkezine yakın bir mevki
ve kolay erişilebilir bir yer olduğundan bulundukları merkezde bir yere dikmişti [218].

Çin imparatoru yazıta kendi sözlerinin ayrılarak yazılması,
türbenin dikilmesi vesair işler için çok kabiliyetli altı usta göndermişti.
Yazılan yazıları ve türbe ile heykelleri ipek gibi temiz, zarif olmuştu.
Daha önce Gök-Türk ülkesinde böyle güzel yazılar ve eserler olmadığı için
Bilge'nin bunları gördüğünde hayran kaldığı,
kardeşinin savaş tasvirlerine bakarken üzüldüğü bildirilmektedir [219].

Kaynakça

Gök-Türkler I-II-III, 3 cilt bir arada 2. Baskı, sf: 375-376, Türk Tarih Kurumu Yayınları-2014,
Prof. Dr. Ahmet Taşağıl